Ulusal Hazinemiz Cumhuriyetimiz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ulusal Hazinemiz Cumhuriyetimiz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Ocak 2016 Cumartesi

Ulusal Hazinemiz Cumhuriyetimiz





Ulusal Hazinemiz Cumhuriyetimiz


    Sö­mür­ge­de tut­sak ola­rak ya­şa­mak­tan kur­tu­lup na­mu­su­muz ve onu­ru­muz­la, öz­gür yurt­taş­lar ko­nu­muy­la var­lı­ğı­mı­zı sür­dür­me ola­na­ğı­na ka­vuş­ma­mı­zın de­ğe­ri­ni yad­sı­yan sa­kat bir an­la­yış­la lâ­ik cum­hu­ri­ye­te kar­şı çı­kı­la­rak bu kut­sal ya­pı ku­ru­cu­la­rıy­la bir­lik­te suç­la­nıp ka­ra­lan­mak­ta­dır. İn­san ol­ma­nın mut­lu­lu­ğuy­la kı­van­cı­nı ya­şa­tan yö­ne­tim bi­çi­mi­ni inanç sö­mü­rü­süy­le ka­ran­lık bir din­sel dik­ta­ya çe­vir­me ni­te­li­ğin­de­ki ça­ba­lar ib­ret­le iz­len­mek­te­dir.
Os­man­lı­’nın son yıl­lar­da içi­ne düş­tü­ğü du­rum, ya­yıl­ma­cı em­per­ya­list ya­ban­cı­lar­la iş­bir­li­ği, ye­nil­gi­ler, yok­sun­luk­lar, acı­lar, Sevr Ant­laş­ma­sı, Ulu­sal Kur­tu­luş Sa­va­şı­’na ölüm fet­va­la­rı, idam ka­rar­la­rı ve is­yan­lar­la kar­şı çık­ma­lar, ai­le­le­rin yi­tik­le­ri ve çek­tik­le­ri unu­tu­lup “Os­man­lı hay­ran­lı­ğı, Os­man­lı­’ya dö­nüş, lâ­ik­lik­ten çı­kı­ş” se­nar­yo­la­rı dü­zen­len­mek­te­dir. TRT, Ata­türk ve ar­ka­daş­la­rı­nı, ba­ğım­sız­lık ve çağ­daş­lık uğ­raş­la­rı­nı bı­ra­kıp Os­man­lı pa­di­şah­la­rı­nı ta­nıt­ma iz­len­ce­le­ri­ne ağır­lık ver­miş­tir. Ya­sa­lar, yö­net­me­lik­ler, viz­yon bel­ge­le­ri ge­ri­ye doğ­ru de­ğiş­ti­ril­mek­te­dir.

Ulus­laş­ma kap­sa­mın­da, soy ve inanç de­ği­şik­lik­le­ri­ne bak­ma­dan, ay­rı­lık­la­rı­nı güt­me­den her­ke­si eşit kı­lan “yurt­taş­lık an­la­yı­şı­”na uy­gun tu­tum­lar kı­nan­mak­ta­dır. Di­yar­ba­kı­r’­da yal­nız okul­lar­da­ki an­dın de­ğiş­ti­ril­me­si­ni is­te­mek­le ye­ti­nil­me­di. “Za­lim­ler için ya­şa­sın ce­hen­ne­m” slo­gan­la­rıy­la yü­rü­yen­ler­den bi­ri “Müs­lü­man ço­cuk­la­ra her sa­bah gün do­ğu­mu ile âde­ta iba­det bi­lin­ciy­le bu saç­ma ve şirk ko­kan söz­le­ri söy­let­mek gaf­let ve iha­net ile öz­deş­tir. 1930’lu yıl­la­rın to­ta­li­ter ve fa­şi­zan uy­gu­la­ma­la­rı­nın ürü­nü olan bu ucu­be uy­gu­la­ma­ya bir an ön­ce son ve­ril­me­li­di­r” di­ye­bil­miş­tir. Ki­me gü­ve­ne­rek? İk­ti­da­ra gü­ven­me­se böy­le ay­maz­lık ve kar­şıt­lık içe­ren bir sö­zü söy­le­ye­bi­lir mi? 1923’le baş­la­yan al­tın yıl­la­rı ya­şa­ma­mış nan­kör­ler hep ay­nı dil­le çı­kış ya­par­lar. Ni­te­kim is­tek­le­ri pa­ket­le ya­şa­ma ge­çi­ril­di. Baş­ba­kan “U­lus­çu­luk, ulu­sal­cı­lık yok, mil­let va­r” de­di.
Ne­re­den ne­re­ye, kim­le­re
Mus­ta­fa Ke­mal ve ar­ka­daş­la­rı­nın yal­nız ba­ğım­sız­lık sa­va­şı­nı ka­zan­mak­la kal­ma­yıp kol­la­rı­nı sı­va­ya­rak çağ­daş­lık sa­va­şı­na gi­riş­tik­le­ri­ni, kur­ta­rıp ka­zan­dır­dık­la­rı­nı bil­me­yen, an­la­ma­yan ve unu­tan­lar, cum­hu­ri­ye­ti cum­hu­ri­yet ya­pan dü­zen­le­me­le­ri, ya­pı­lan­ma­la­rı ve iz­len­ce­le­ri de an­la­ma­mış­lar­dır. Cum­hu­ri­ye­tin ve de­mok­ra­si­nin ne ol­du­ğu­nu bil­me­yen­ler gü­nü­müz kö­tü si­ya­set­çi­le­ri­nin yan­lış­la­rı­na al­kış­lar­la ve slo­gan­lar­la des­tek­le­ye­rek il­kel­lik ve bağ­naz­lı­ğın tik­sin­di­ri­ci ör­nek­le­ri­ni sı­ra­la­mak­ta­dır­lar. Bun­lar 27 Ma­yı­s’­ın da ne ol­du­ğu­nu bil­me­den in­kâr­cı ker­va­nı­na ka­tı­lan­lar­dır.

Ki­mi­le­ri de yu­va­lan­dık­la­rı kö­şe­de utan­ma­dan, sı­kıl­ma­dan Ata­tür­k’­e ve eser­le­ri­ne sal­dır­mak­ta­dır­lar. Bu ki­şi­lik­siz çı­kar­cı­lar­la dö­nek­ler san­ki 2. Ab­dül­ha­mi­t’­in, Vah­det­ti­n’­in, Da­mat Fe­ri­t’­in, Şey­hü­lis­lâm Dür­ri­zâ­de­’nin, iş­gal­ci­le­rin, is­yan­cı­la­rın sa­vun­ma­nı gi­bi saç­ma­lık­la­rı­nı sür­dür­mek­te­dir. İş­le­nen suç­lar or­ta­da. Top­lum bir bu­na­lım ge­çi­ri­yor­muş­ça­sı­na üzün­tü ve­ren kı­yım­lar­la sar­sıl­mak­ta­dır. Yal­nız vic­dan­sız­lar de­ğil, ah­lâk­sız­lar da top­lu­mu ge­ri­yor.
Yö­ne­liş
De­ğe­ri bi­lin­me­yen var­lık­lar, olu­şum­lar, ya­pı­lar ve ki­şi­ler, gi­de­rek ka­ra­ran top­lum­sal ya­şa­mın ona­rıl­maz yi­tik­le­ri­dir. İl­ke­ler­den ve­ri­len ödün­le­rin za­ra­rı­nı kim­se öde­ye­mez. Si­lâh­lı Kuv­vet­le­r’­in ba­şı­na in­di­ri­len bal­yoz as­lın­da Türk Ulu­su­’nun ta­ri­hiy­le bir­lik­te tüm var­lı­ğı­na in­di­ril­miş­tir. Gü­nü­müz Baş­ba­ka­nı ulus ya­pı­sıy­la ulus­çu­lu­ğa kar­şı çı­kar­ken sa­nı­rız Arap­ça­’dan gel­me bir ad olan ve “din ve mez­he­p”­le bir­lik­te bir din ve mez­hep­te­ki­le­rin hep­si an­la­mın­da kul­la­nı­lan “ Mil­le­t ” söz­cü­ğü­nü yeğ­le­mek­te­dir. Mil­le­tin adı­nı söy­le­me­mek­te di­ren­di­ği­ne gö­re ama­cı din odak­lı olu­şum­dur.
Ki­mi­le­ri­nin eği­tim gör­dü­ğü, ki­mi­le­ri­nin bi­lim­sel san al­dı­ğı, ki­mi­le­ri­nin de özen­di­ği Ma­lez­ya­’da Tem­yiz Mah­ke­me­si (Yar­gı­tay) “Al­la­h” söz­cü­ğü­nü yal­nız Müs­lü­man­la­rın kul­la­na­bi­le­ce­ği­ne ka­rar ver­di. Çev­re­miz­de is­yan, iç sa­vaş sür­mek­te, TRT ve yan­daş ba­sın dev­le­tin ken­di­ni ko­ru­du­ğu­nu de­ğil, hal­kı­na sal­dır­dı­ğı­nı söy­le­yip yaz­mak­ta­dır.
Cum­hu­ri­yet ol­ma­say­dı Tür­ki­ye­’miz­de ne­ler ola­ca­ğı­nı dü­şün­mek onu ko­ru­mak ve sa­vun­mak için ye­ter. ATAT­RÜ­K’­ümüz cum­hu­ri­ye­ti boş ye­re Türk Genç­li­ği­’ne ema­net et­me­di. Türk Genç­li­ği, cum­hu­ri­ye­tin hem se­si, hem de gü­ven­ce­si­dir.
YEKTA GÜNGÖR ÖZDEN, 

..