13 Aralık 2021 Pazartesi

ATATÜRK DÖNEMİ EKONOMİ POLİTİKALARI. BÖLÜM 3

ATATÜRK DÖNEMİ EKONOMİ POLİTİKALARI. BÖLÜM 3



Özer ÖZÇELİK, Güner TUNCER, Büyük Buhran, Devletleştirme, İzmir İktisat Kongresi , Atatürk dönemi , ekonomi politikası, Misak-ı İktisadi Atılım,
okul, hastane, yol,  şeker fabrikaları, çimento fabrikaları, Lozan Antlaşması, Sümerbank, Etibank, Denizbank, Belediyeler Bankası, Türkiye Halk Bankası, 
T.C. Ziraat Bankası, İş Bankası,




 2.4. 1929-1938 Dönemi Türkiye Ekonomisinin Durumu 

1929 yılına kadar liberal ekonomi politikalarının uygulanması sonucu zayıf olan özel girişimin devlet teşvikleri ile kalkınamayacağı gerçeği ortaya çıkmıştır. Bunun sebebi olarak 1928 yılında Osmanlı borçlarının ödenmesi ve 1929 Büyük Dünya Bunalımının etkilerini söylemek mümkündür. Dünya pazarlarında tahıl ve hammadde fiyatlarının düşmesi Türkiye’nin ihracat 
gelirlerini düşürmüş ve devletin müdahaleci bir yapıya bürünmesine sebep olmuştur. 

Bu dönemde para politikası açısından gerçekleşen en önemli gelişme 11 Haziran 1930 yılında 1715 sayılı kanunla TCMB’nin kurulmasıdır. Anonim şirket statüsünde kurulan TCMB’nin hisselerinin bir kısmı maaşlarından taksitle kesilmek üzere devlet memurlarına satılmış, hazinenin payı ise %15 ile sınırlandırılmıştır. Ayrıca bankanın işlevleri 1938 yılında yapılan bir kanun değişikliği ile kamu kuruluşlarının finansmanını sağlayacak şekilde genişletilmiştir (Bahar, 2004:162). 1929 yılına kadar Türk Lirası’nda görülen göreceli istikrarın dünya ekonomik bunalımının etkisi ile bozulması sonucu çıkarılan 20 Şubat 1930 Tarih ve 1568 Sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun; döviz üzerindeki devlet kontrolünün 
güçlenmesini sağlamıştır. Bu yasa ile döviz, tahvil alım ve satımı ile Türk parasının korunması hakkında önlemler alınmıştır (Akgönül, 2001:121). 

Ekonomik kalkınma açısından izlenen devletçi politika sonucu 19291938 yılları arasında önemli devlet bankaları faaliyete geçmiştir. Kurulan bu bankaların genel özelliği belirli bir sektörü veya toplumsal kesimi desteklemek üzere faaliyete geçmeleridir. 

Bu dönemde Kurulan Bankalar; 

Sümerbank, 
Etibank, 
Denizbank, 
Belediyeler Bankası, 
Türkiye Halk Bankası, 
T.C. Ziraat Bankası (Yeni Düzenleme ile) ve 
Türk Ticaret Bankasıdır. 

Yerel banka döneminin kapandığı, önemli devlet ve finansman kurumlarının faaliyete geçtiği bu dönemde Türkiye’de 21’i yerel, 2’si devlet bankası, 9’u da yabancı banka olmak üzere 32 banka faaliyetine son vermiştir (Paçacı, 1998:3401). 

1929 Büyük Dünya Bunalımı sonucu vergi gelirlerinin düşmesi sebebiyle, 1931’de İktisadi Buhran Vergisi, 1933’te Muvazene Vergisi ve 1936’da Hava Kuvvetlerine Yardım Vergisi getirilmiştir. Bu vergiler, çalışan kesim ile kazanç vergisi mükelleflerini vergilendirmekteydi (Korkmaz, 1998:3415). 

Yukarıda ayrıntılı ifade edilen 17 Nisan 1934 yılında kabul edilerek uygulanmaya başlayan Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı’nda; 

Tekstil, 
Kendirkesen, 
Demir-Çelik, 
Porselen-Çini, 
Kağıt, Şeker ve Gül Sanayileri gibi sektörler yer almıştır. 
Bu dönemde 1934 yılında 
Bakırköy Bez Fabrikası, 
Keçiborlu Kükürt Fabrikası, 
1935’te Kayseri Bez Fabrikası, 
Paşabahçe Cam Fabrikası, 
Zonguldak Türk Antrasit Fabrikası, 
1936’da İzmit Birinci Kağıt Fabrikası ve 
Çubuk Barajı, 
1937’de Nazilli Basma Fabrikası ile Ereğli Bez Fabrikası, 
1938’de Gemlik Suni İpek Fabrikası, 
Bursa Merinos Fabrikası ve 
Divriği Demir Madeni İşletmesi açılmıştır. 
Ayrıca yukarıda sayılan devlet kuruluşlarının dışında yeni kurumlarda açılmıştır. Bunlar; 
Başvekalet İstatistik Genel Müdürlüğü (1930), 
Tekel Genel Müdürlüğü (1931), 
PTT Genel Müdürlüğü (1933), 
Hava Yolları İşletmesi (1933), 
Türkiye Şeker Fabrikaları Genel Müdürlüğü (1935), 
Maden Tetkik Arama Enstitüsü (1935), 
Elektrik İşleri Etüd İdaresi (1935), 
Tapu Kadastro Umum Müdürlüğü (1936), 
Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü (1937)’dür 
(Coşkun, 2003:76). 


Bu dönemde, tarım alanında yaşanılan en önemli gelişme, 1932 yılında Ziraat Bankasına bağlı olarak kurulan ve 1938’de bağımsız bir kamu kuruluşu olarak Toprak Mahsülleri Ofisi (TMO) adını alan kurumsal düzenlemedir. Başlangıçta sadece buğday için destekleme fiyatı belirleyen ve alım işlemi yapan kurumun yetkileri daha sonraki yıllarda giderek genişletilmiştir (Kepenek ve Yentürk, 2001:71). 

Madencilik alanında bu dönemde kamu girişimciliği 1935 yılında Maden Tetkik Arama Enstitüsü ve Etibank’ın kurulması ile büyük bir ivme kazanmıştır. Madencilik alanındaki kamu faaliyetleri iki taraftan yürütülmüştür. İlk olarak taş kömürü ve bakır madenlerinin işletme yetkisi 
Fransız ve Alman ortaklığından 1936 yılında alınmıştır. Daha sonra kamulaştırmalar ile birlikte krom ve demir başta olmak üzere madenler ile ilgili üretim ve arama çalışmaları yaygınlaştırılmıştır (Kepenek ve Yentürk, 2001:73). 

Sonuç ve Değerlendirme 

1923-1929 döneminde İzmir İktisat Kongresi’nde alınan kararlar ile ekonomik yapı ve kurumlar oluşturulmaya çalışılmıştır. Bu dönem içerisinde kısmi bir liberal yapı yaşanmıştır. Devlet özel sektörü yatırım yapmaya teşvik edecek çeşitli yasal ve kurumsal düzenlemeleri gerçekleştirmekle birlikte doğrudan ekonomik yatırımlara girişmemiştir. 
Kısmi liberal dönemden müdahaleci döneme geçişin temel nedenleri, 1929 yılında yaşanan Büyük Dünya Bunalımının etkisi, bu döneme kadar özel kesimin istenilen ekonomik kalkınmayı gerçekleştirmekte yetersiz kalması ve Osmanlı Devleti’nden kalan borçların ödenmesinin getirdiği ağır yük devletin müdahaleci bir yapıya bürünmesine neden olmuştur. 

Bu müdahaleci yapı, ülkenin devletçi bir politika izlemesine neden olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin izlediği devletçilik politikasına bakıldığında doktriner bir yanının bulunmadığı görülmektedir. Atatürk’ün devletçilik modeli sosyalizm prensibine dayanan kolektivist, komünizm gibi bir sistem değildir. Atatürk’ün devletçilik modeli, özel kesime öncülük yaparak ekonomik kalkınmayı hızlandırmak ve ülkeyi refaha kavuşturmaktır. 


KAYNAKÇA 

AFYONCU, Erhan. (2001), “Osmanlı Borçları”, Popüler Tarih, Sayı: 13, Haziran, ss.16-21. 
AKGÖNÜL, Hüseyin. (2001), “Atatürk Dönemi’nin Para Politikası”, AfyonKocatepe Üniversitesi İİBF Dergisi, Cilt II, Sayı:2,ss:117-125. 
AKSU, Levent. (2006), “Atatürk Dönemi (1923-1938) Para ve Kambiyo Politikası”, Türk Dünyası Araştırmaları, Sayı:160, Ocak-Şubat, ss.111-132. 
AKTAN, Okan H. (1998), “Atatürk’ün Ekonomi Politikası: Ulusal Bağımsızlık ve Ekonomik Bağımsızlık”, Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 
Cumhuriyetimizin 75.Yılı Özel Sayısı, ss.29-36. 
ALTIPARMAK, Aytekin. (2002), “Türkiye’de Devletçilik Döneminde Özel Sektör Sanayiin Gelişimi”, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 
Sayı:13, ss.35-59. 
BAHAR, Ozan. (2004), “Türkiye’de Atatürk Döneminde (1923-1938) Uygulanan Para Politikaları”, Yönetim ve Ekonomi Dergisi, Cilt 11, Sayı:1, ss:155-166. 
BAŞKAYA, Fikret. (2004), Devletçilikten 24 Ocak Kararlarına Türkiye Ekonomisinde İki Bunalım Dönemi, Özgür Üniversite Yayınları, 2. Baskı, 
Ankara. 
BEYARSLAN, Ahmet. (1982), “Atatürk Döneminde Planlı Ekonomi”, Atatürk Döneminin Sosyo- Ekonomik Sorunları, Kayseri Üniversitesi Atatürk 
Araştırmaları Enstitüsü Yayınları, No:1, Ankara, ss.35-42. 
BORATAV, Korkut. (1998), Türkiye İktisat Tarihi 1908-1985, Gerçek Yayınevi, 6. Baskı, İstanbul. 
ÇARIKCI, Emin. (1998), “Cumhuriyet’den Bugüne Türkiye’nin İktisat Politikaları ve Neticeleri”, Yeni Türkiye Dergisi, Sayı:23-24, Cumhuriyet Özel Sayısı V, 
ss.3244-3254. 
ÇIKIN, Ayhan. (2003), “Atatürk Dönemi Ekonomi Politikaları ve Kooperatifçilik”, YAR Müdafaa-i Hukuk Dergisi, Sayı:62, Kasım ss.25-32. 
COŞKUN, Ali. (2003), “Cumhuriyetin İlk Yıllarında Türkiye Ekonomisi”, Atatürkçü Düşünce Dergisi, Sayı:4, Kasım, ss.72-77 
GÖKÇEN, Ahmet M. (1998), “Cumhuriyet Döneminde İktisadi Gelişme”, Yeni Türkiye Dergisi, Sayı:23-24, Cumhuriyet Özel Sayısı V, ss.3255-3269. 
HİÇ, Mükerrem. (1998), “Atatürk ve Ekonomik Rejim, Devletçilikten Günümüzde Piyasa Ekonomisine”, Yeni Türkiye Dergisi, Sayı:23-24, Cumhuriyet Özel 
Sayısı V, ss.3285-3292. 
İNAN, Afet. (1972), Devletçilik İlkesi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı 1933, Türk Tarih Kurumu Yayını, Ankara. 
KAL’A, Ahmet. (1998), “Cumhuriyet Ekonomisinde İlk Dönem Gelişmeler (19231939)”, 
Yeni Türkiye Dergisi, Sayı:23-24, Cumhuriyet Özel Sayısı V, ss.33053311. 
KARATAŞ, Muhammed. (1998), “Türkiye Cumhuriyeti Ekonomisinin Temellerinin Atılmasında İzmir İktisat Kongresinin Yeri ve Önemi”, Yeni Türkiye Dergisi, 
Sayı:23-24, Cumhuriyet Özel Sayısı V, ss.3317-3324.
KEPENEK, Yakup ve YENTÜRK, Nurhan. (2001), Türkiye Ekonomisi, 12. Basım, Remzi Kitabevi, İstanbul. 
KORKMAZ, Esfender. (1998), “Mali Yapı Mali Politikalar” , Yeni Türkiye Dergisi, Sayı:23-24, Cumhuriyet Özel Sayısı V, ss.3412-3417. 
OĞUZ, Fırat ve BAYAR, Fırat. (2003), “1923-2003 Türkiye Ekonomisi”, Hazine Dergisi, Cumhuriyetin 80. Yıl Özel Sayısı, Aralık, ss:3-40. 
ÖZYURT, Hasan. (1981), “Atatürk’ün İktisadi Görüşleri ve Uygulamaları”, Türk Dünyası Araştırmaları, Sayı:13, Ağustos, ss:125-138. 
PAÇACI, Cihan. (1998), “Cumhuriyet Döneminde Türk Bankacılık Sektörü”, Yeni Türkiye Dergisi, Sayı:23-24, Cumhuriyet Özel Sayısı V, ss.3398-3406. 
PARASIZ, İlker. (1998), Türkiye Ekonomisi, 1923’den Günümüze İktisat ve İstikrar Politikaları, Ezgi Kitabevi Yayınları, Bursa. 
SABIR, Hasan. (2003), “Atatürk’ün İktisat Zihniyeti”, Dış Ticaret Dergisi, Yıl:8, Sayı:28, Nisan, ss.77-92. 
SEMİZ, Yaşar. (1996), Atatürk Döneminin İktisadi Politikası –Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti-, Saray Kitabevi, Konya 
SEVGİ, Cezmi. (1994), Sanayileşme Sürecinde Türkiye ve Sanayi Kuruluşlarının Alansal Dağılımı, Beta Basım Yayın Dağıtım, İstanbul. 
SOYAK, Alkan. (2003), “Türkiye’de İktisadi Planlama: DPT’ye İhtiyaç Var mı?”, Doğuş Üniversitesi Dergisi, Yıl:4, Sayı:2, ss.167-182. 
YAVİ, Ersal. (2001), Batırılan Bir Ülke Nasıl Kurtarılır? Günümüz Türkiyesine Kıssadan Hisseler, Yazıcı Yayınevi, İzmir. 

DİPNOTLAR:

1 Bu antlaşma gereği borç 99 yılda ödenecekti ancak bütün borçların ödenmesi taahhüt edilen süreden önce 1954 yılında bitirilmiştir (Afyoncu, 2001: 20). 
2 Orijinal konuşma metni şu şekildedir: “Bizim takibini muvafık gördüğümüz devletçilik prensibi bütün istihsal vasıtalarını ferdlerden alarak, milleti büsbütün başka esaslar 
dahilinde tanzim etmek gayesini güden ve hususi ve ferdi teşebbüs ve faaliyetlere meydan bırakmayan sosyalizm prensibine dayanan kolektivist, komünizm gibi bir sistem değildir. 
Bizim takip ettiğimiz devletçilik, ferdi mesai ve faaliyeti esas tutmakla beraber, mümkün olduğu kadar milleti refaha, memleketi mamuriyete eriştirmek için, milletin umumi ve 
yüksek menfaatlerini icap ettirdiği işlerde -bilhassa iktisadi sahada- devleti fiilen alakadar etmektir.” 


***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder