10 Aralık 2021 Cuma

ETKİN PİŞMANLIK YASASI VE SALIVERİLEN TERÖRİSTLER.. BÖLÜM 2


ETKİN PİŞMANLIK YASASI VE SALIVERİLEN  TERÖRİSTLER.. BÖLÜM 2




        Ve teröristlerin, Habur Sınır Kapısı'ndan, dağda ki kıyafetleri ve PKK rozetleri ile girmeleri ayrı bir PKK propagandasıdır.. Amaçlarına da ulaşmışlardır..
        Dolayısı ile kimse, bizleri daha fazla aptal yerine koymasın ve gözümüzün içine baka baka bunlar için; “barış elçileri” yalanını yutturmaya kalkmasın! 
        Her hareket, her söylem, aynen planladıkları gibi yürümektedir..
        Teröristler, DTP ve AKP, senkronize bir şekilde hareket etmektedirler.. 
        Etmektedirler, ancak; hükümet yine aynı hatayı yapmış, vatandaşının duygu ve düşüncelerini umursamayan (öncelikle Şehit aileleri ve Gaziler olmak üzere) bir yönetimle, olaylar yaşandıktan sonra, birçok konuda yaptıkları gibi, geri adım hamlesi yapmak durumunda kalmışlardır! 
        Hükümet bu ülkenin vatandaşını biraz fazla küçümsemektedir..
Hükümetin görmediği, belki de görmek istemediğini, bizler sıradan vatandaşlar olarak bile görebilmekteyiz..
        Dağdan inen teröristin, yarınlarda legal yollarla bile olsa, meclise girmesine karşıyız ve silahsızda olsa, yöre halkının beyinlerine nifak tohumlarını atacak olanlar yine bunlardır.
        Ne sanıyordunuz ki? Bunların dağa çıkış sebepleri ilk başlarda ne idi, bir düşünün hele!.. 
        Bunlar; ‘en başında’ ” TC Devleti bizi tanımıyor” “Türkiye’de Kürtçe konuşamıyoruz” diyerek tavır koydukları için çıkmadılar mı O dağlara!! 
        Peki, geçen süreç içinde Türkiye zaten (Özal dönemi ile birlikte) Kürtçeyi konuşmalarını serbest bırakmadı mı? (Resmi dil Türkçedir.)
        “TC Devleti bizi görmüyor, tanımıyor” ifadesi ise bir fiyaskodur! Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Devlet olarak kendi eli ile On’lara bir ayrımcılık yapmamıştır.. 
        Vatandaş olarak ve Hukuken Kürt ya da Türk ayrımı yapmamış, herkese olması gerektiği gibi eşit davranmıştır!
        Bu konuda var olduğu iddia edilen eksikliklerini ise gidermiştir..
        Burada Türk Kürt ayrımcılığı yine "belli bazı odaklar tarafından," öncelikle vatandaş eli ile kızıştırılmaya başlanılmıştır!
        Günümüze döndüğümüzde ise; PKK’nın bu gün ve hatta yıllar öncesinden başlayan istekleri yön değiştirmiş; ülkeyi bölme ve bir Kürdistan hayali 
ile yollarına devam etmeye başlamışladır.. Yani Terörist; ilk dağa çıkış sebebini unutmuş ve tüm iyileştirmelere rağmen, süreci suiistimal etmiş ve “daha fazla daha fazla” diyerek yola devam etme kararını almıştır..
        Bu durumda da birkaç satır yukarıda belirttiğim üzere yineliyorum; “Dağdan inen teröristin, yarınlarda legal yollarla bile olsa, meclise girmesine karşıyız ve silahsızda olsa, yöre halkının beyinlerine nifak tohumlarını atacak olanlar yine bunlardır.” Diyorum!..
        Özetle, askere nişan alırken kafalarının içinden geçenler; “Kürtçe konuşmak, daha fazla demokrasi ayakları, ya da bölgede daha fazla istihdam sağlanması için falan değildir”! Aksine “Türkiye’yi Amerika ve Avrupa’nın hedefleri doğrultusunda" parçalayarak, bölgede bir Kürdistan haritası emelleri için yıllarını O dağlarda geçirdiler!.. 
        Şimdi de bir çoğu kalkmış, “kimse bölünme istemiyor” yalanı ile kafaları karıştırıyorlar..
        Yöre halkının kafasına ‘ırkçılığı’ kazıyanların yine PKK olduğunu unutmayın! Halkın kafasını işleyerek ülkeye karşı tavır aldırıyor, sonra da kalkıp, “ bölünme istemiyoruz” diyorlar!
        Buna kargalar bile güler.. 
        Bre Allahsızlar, “bölünme” değilse derdiniz, O zaman ne b.. yemeğe dağlarda binlerce askeri şehit ettiniz?? 
        Neydi sözde uğruna verdiğiniz savaşın adı? Neydi ellerinizde ki (bu gün hala) salladığınız ve “sözde Kürdistan bayrağı” dediğiniz O bez parçası?
        Şimdi Türkiye’ye “barış elçileri” adı altında gelerek, sözde “Açılıma demokrasi adına katkıda bulunma” tiyatrosunu çeviriyorsunuz!
        Ne yani, tüm ideallerinizden “VAZ GEÇTİĞİNİZİ Mİ söylüyorsunuz ??
        Yoksa şeytani bir planla, amaçlarınızı (güya silahsız olarak) sokaklara ve meclise taşımayı mı düşünüyorsunuz? 
        Bir kez daha tekrarlıyorum; bu bir tiyatro senaryosu.. Yine “yerseniz” misali gerçekleşti işte!
        Yoksa yöre halkını düşünen ve "Açılımı" başlatmış olan yetkililer, yöre halkının isteklerini, “Türkiye’nin istekleri olarak kabul eder” ve yapılması gereken varsa yapılır!.. Bölgeye daha fazla önem verilmesi gerekiyorsa, bu da yapılır.. 
        Toplum olarak istediğimiz, daha fazla "demokrasi" ise eğer, bu da "Kürt halkı" diyerek yapılmaz!! "Açılım böyle olmaz, tüm ulusu, tüm ülkeyi ilgilendiren bir şekilde gerçekleştirilir!..
        Ve bütün bunlar PKK eliyle değil, devlet eliyle olur. 
        Bu sorun Kürt sorunu falan değil… Bu sorun resmen PKK sorunudur!
        Bunun böyle olduğunu yetkililer de bildiği halde, bizleri NEDEN daha fazla gererek birbirimize düşürmeye çalıştıklarını varın siz bulun!
..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder